
Depremin ardından seçilmiş belediye başkanlarının ve muhtarların organizasyona alınmamasının eleştirildiği açıklamada valilerin “Ali kıran baş kesen kesildiği” ve Başbakanın “Depremin ilk 24 saatini iyi değerlendiremedik” açıklaması yaptığı hatırlatıldı. Açıklamada, “88 yıldan bu yana çözülmeyen Kürt sorunundan dolayı, Cumhurbaşkanının daha birkaç gün önce intikam yemini ettiği bir cumhuriyet yönetimine sahibiz” denildi.
Halktan toplanan vergilerin depreme karşı önlemler için değil, bu amaçtan başka her şeye harcandığı bir cumhuriyette yaşandığı kaydedilen açıklamada hırsız müteahhitlerin, yandaşların korunduğu, Deniz Feneri organizasyonunun sorumlularının, Sivas katliamı sorumlularının, “faili meçhul” cinayetleri işleyenlerin elini kolunu sallayarak gezmeye devam ettikleri belirtildi.
“Halkın her hak talebi, her demokratik hak ve özgürlük istemi karşısına, askeri, polisi, valiyi, kaymakamı çıkaran, mahkemeleri halkı cezalandırmanın, hükümete söz söyleyenin hapse tıkamanın kurulları haline getiren, her gün 5 kadının cinayetlere kurban gittiği bir Cumhuriyette yaşıyoruz” denilen açıklamada, 12 Eylül darbesinin uygulayıcılarının hâlâ elini kolunu sallayarak dolaştığı vurgulandı.
“Darbe anayasası ile yönetilen bir cumhuriyette yaşıyoruz” hatırlatılarak “Parasız eğitim, ana dilde savunma hakkı diyenlerin, sendika, sigorta isteyenlerin analarından emdikleri sütün burunlarından getirildiği, çevrenin, doğanın yerli-yabancı tekellere peşkeş çekildiği” belirtildi. AKP iktidarının milliyetçi, muhafazakar zihniyetiyle Türkiye’yi her bakımdan karanlığa sürüklediği ve “Uluslararası alanda ekonomik, siyasal ve askeri bağımlılığı artan, Ortadoğu’da ABD’nin ve emperyalistlerin jandarması rolüne daha da şevkle sarılan, içeride ve dışarıda savaş ve şiddet politikası izlediği” dile getirildi.
DEMOKRATİK HALK İKTİDARI
EMEP, cumhuriyetin halka zulmeden bir mekanizma olarak “AKP’nin elinde hepten halka yabancı, halkın üzerinde baskı ve sömürüyü arttıran bir yönetim şekline dönüştüğünü belirtti ve “Bu Cumhuriyet değişmeli!” çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın devamında; “Halk iradesinin egemen olduğu, sömürü ve baskının ortadan kalktığı tüm ulusların eşit ve özgür yaşadığı, inançlar üzerindeki baskının ve ayrımcılığın yok edildiği, üretenlerin yönettiği demokratik halk iktidarı kurulmalıdır. Cumhuriyetin kuruluşunun 88. yılında başta işçi sınıfımız olmak üzere, ezilen ve sömürülen tüm halklarımızı, bir baskı ve sömürü mekanizması olan cumhuriyet yönetimine karşı birleşmeye çağırıyoruz. Sadece halk egemenliğine dayanan, atanmışların tüm yetkilerinin halka devredildiği bir cumhuriyet özlemi ile halkımızı Van depreminin yaralarını sarmak için gösterdiği dayanışma çabasını daha da yükseltmeye çağırıyoruz” denildi. (İstanbul/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder